27 Haziran 2011 Pazartesi

Ben böyleyim


Yaprak sarması, imam bayıldı, hünkar beğendi, patlıcan, enginar, ıspanak, bamya vb. sevmiyorum. Denemedim mi; denedim ama beğenmedim, yaprak sarması yerken küçüklük fotoğraflarım bile var ama şimdi o yaprağı yiyemiyorum, çok gereksiz buluyorum.
Anneannem bir keresinde, aslında bir çok keresinde, daha çok görseydim sana bütün sebzeleri sevdirirdim demişti. Şimdi düşünüyorum da bu mümkün müydü acaba… Bazı kararları, bazı seçimleri farklı yapsaydık, bazı sınavlarda daha çok net yapsaydım veya eve giderken diğer yoldan gitseydim şu an yaprak sarmayı seviyor olur muydum…
Hiç sanmıyorum! Küçükken daha çok terlik giyseydim ayağım daha mı küçük olacaktı ?! vs…
25 yaşımda fark ettim ki, insanları değiştiremiyorsun; ne yaparsan yap olmuyor. Su yolunu buluyor. O zaman yapacak şey onları olduğu gibi kabul etmek, ama daha öncesinde “olduğun gibi olmak” ve başkasının seni değiştirmesine izin vermemek ya da değiştirilemeyecek kadar “kendi yolunda” olmak; Frank Sinatra veya şu günlerde Athena’nın da dediği gibi…
… benim güzel hatalarım var
bir an bile vazgeçmedim
kendi yolumdan…