28 Şubat 2011 Pazartesi

Speed flying

Ben hayatımda hiç kayak yapmadım. Bunca yıl da bunun bir eksiklik olduğunu hiç düşünmedim. Mutlaka ki zevklidir, ama dağda kayak yapmak veya kayak yapmak için dağa gitmek bana hiç çekici gelmedi. Kardan adam yapmak, kızakla kaymak veya kar topu oynamak ve sonra eve dönüp sıcak bir şeyler içmek daha cazipti hep.

Geçenlerde internette bir video keşfettim, adamlar dağın tepesinden kayakları ve paraşütleri açık olarak atlıyorlar. Adına da "Speed Flying" diyorlar. İlk duyulduğunda yamaç paraşütünün kayaklı olanı gibi düşünülebilir ama binlerce metre yukarıda başlayan yolculuk arada, hayatları boyunca insan ayağı değmemiş tepelere uğrayarak, hiç geçemeyecekleri dar geçitlerden geçerek kamyonlarının yanında son buluyor.

Marshall Miller, extreme sporlarla uğraşan biri. Arkadaşlarıyla Utah'daki Mount Superior'dan bir atlayış yapıyor ve kaskındaki kamerayla kaydediyor. O duyguyu yaşamam için sanırım küçükken kaymış olmak gerekirdi. Artık videosuyla yetineceğiz.


Marshall Miller'ın diğer extreme videoları.

27 Şubat 2011 Pazar

Profesyonel

Profesyonel, İstanbul Devlet Tiyatrolarının 2010-2011 sezonu oyunlarından. Bu oyuna bilet ararken "kapalı gişe" tanımının ne demek olduğunu çok iyi anladım. Ne zaman bilet için internet sitesine girsem 1 kişilik bile yer bulamadım hiç birinde. Biletin sitesini sık kullanılanlara ekleyip her gün siteye bakıyordum ki, en sonunda ocak ayının sonlarına doğru bugüne Küçük Çekmece Cennet Kültür Sanat Merkezi'nde yer bulabildim.

Oyun, 40 yaşında, hatırı sayılır bir eseri olmayan bir edebiyatçı (Yetkin Dikinciler) ve garip konuğu (Bülent Emin Yarar) arasında geçiyor. Valizden çıkanlar ve ciltli kitapların gizemi de oyunu sürükleyen faktörlerden...


Daha önce "Müfettiş"te birlikte izleme fırsatı bulduğum Yetkin Dikinciler ve Bülent Emin Yarar oyunculuklarının zirvesinde bir performans sergilediler. Senaryo çok ince kurgulanmış ve dekor da çok özenliydi. Oyunla ilgili çok detay vermeden, gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, Profesyonel, şüphesiz ki İstanbul Devlet Tiyatrolarının bu sezondaki en iddialı oyunu.


Oynun teknik bilgileri ve (bulabilirseniz) bilet satın alabilmek için web sitesi.

26 Şubat 2011 Cumartesi

Férias no Brasil

Javier Devitt adında Arjantinli bir genç, ne iş yaptığını bilmiyorum ama ekipmanına ve çekimlerine bakıldığında amatörlükten öte düzeyde fotoğraf ve videoyla uğraştığını söyleyebilirim.

Javier ve üç arkadaşı, iki çift olarak, Brezilya'ya tatile gitmişler; çocuk da arkadaşıyla birlikte bu tatili kameraya çekmiş. Arkaya El guincho'nun Bombay şarkısını koyarak bir montaj yapmış ve ortaya harika bir video çıkmış:

Gezdikleri yerler: Rio de Janeiro, Buzios ve Arrail do Cabo.
Ekipman: Canon D550/t2i 50mm 1,8 - GoPro HD 720p wide angle lens



İlgilenenler için web sitesi.

19 Şubat 2011 Cumartesi

ZAZ

Asıl adı Isabelle Geffroy, 1980 Tours (Fransa) doğumlu, anne babası sanılanın aksine fransız. 5 yaşında ablası ve abisiyle konservatuara gidiyor. 14 yaşında Bordeaux'ya taşınıp şan ve kung-fu dersleri alıyor. 2000 yılında, 20 yaşında Bordeaux'daki prestijli bir müzik okuluna bursla kabul ediliyor. Çeşitli jazz ve rap gruplarında vokal yapıyor; barlarda, kafelerde, sokaklarda çalıyor. Genelde mikrofon kullanmayı sevmiyor. 2007 yılında internetten vokal arayan bir besteciye cevap yazarak "Je veux" adlı şarkıyı yapıyorlar. Bundan sonra da çeşitli gruplarla çalışıyor yarışmalara katılıyor, albüm sözleri alıyor. Nihayetinde Mayıs 2010'da ilk albümü piyasa çıkıyor ve "Je veux" şarkısı yılın şarkısı, kendisi de yılın şarkıcısı oluyor.


Tipik fransız kızlarına benzemese de kimilerince Edith Piaf'a benzetilen sesi ve tavrıyla benim gönlümde taht kurdu. İşte siz okurken başlayan bu şarkı da "repeat one"a aldığım, bağımlılık yaratan, eski günlerindeki gibi sokaklarda söylediği hit şarkısı "Je veux"...
Yer: Montmartre, Paris (6 rue Montmartre s'il vous plaît; anlayanlara...)


Resmi myspace sayfası

17 Şubat 2011 Perşembe

Aşk Tesadüfleri Sever

Ömer Faruk Sorak'ın yönetmenliğini yaptığı; başrollerde Mehmet Günsur ve Belçim Erdoğan'ın oynadığı; yan rollerde de güçlü bir oyuncu kadrosu barındıran bir film. İsminden de anlaşılacağı gibi, tesadüfleri konu alan bir aşk hikayesi işleniyor filmde. Flashbacklerin Türk sinemasına girişinin güzel bir örneği. Mehmet Günsur kısmen de olsa Mehmet Turgut'u oynuyor sanki. Zaten o da filmde ufak da olsa bir rolde var ve fotoğrafları da ana karakterin evini süslüyor.


Belçim Erdoğan da, benim izlediğim ilk oyunculuk performansında kesinlikle sınıfını geçmiş görünüyor. Kalabalık oyuncu kadrosundan özellikle Altan Erkekli'nin performansı da izlemeye değer.

Fragmanın ötesinde güzellikte bir film sunduğu, sadece TUS'a girmek için gittiğim ve bir İstanbullu olarak hiç sevmediğim Ankara'yı bile güzel göstermeyi başardığı için Ömer Faruk Sorak'a teşekkürü borç bilirim. Ayrıca filmi izledikten sonra film müziklerini de edinilmesi gereken albümler listenize koymak isteyeceksiniz.


Resmi web sayfası.
Bunu seven bunu da sevdi: Jeux d'Enfants
Filmin en iyi müziği: